Bulunduğu coğrafi konum nedeniyle ülkemizde farklı iklimler yaşanmaktadır. Karasal iklimin yaşandığı bölgelerimizde, yoğun kar yağışı ve buzlanma görülebilmektedir. Kar da rüzgar gibi daha az önemsenen yüklerden biridir. Çünkü kar nedeniyle meydana gelen kayıplar genel olarak maddi kayıplardır. Kar yükü çatılara etkimektedir. Çatılar genel olarak herhangi bir hesap yapmadan, projelerde sadece birkaç detay sunulmasıyla geçiştirilmektedir. Ancak ülkemizde son yıllarda yaşanan kar olayları, çatıların mutlaka projelendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Kar yükünün sadece belirli bölgelerde daha etkin olmasının da etkisiyle, kar yükü konusunda yapılan çalışmalar oldukça azdır. Çatısı olmayan terasa sahip betonarme yapılarda kar yüklerinden meydana gelen hasara rastlamak oldukça zordur. Konut türü yapılarda ahşap çatılar bulunsa da bunların açıklıkları nispeten daha küçük olduğundan, kar nedeniyle çatılarda hasar oluşsa da bunlar yerel düzeyde kalmakta ve ortaya çıkan hasar da nispeten sınırlı düzeyde kalmaktadır. Ancak, özellikle sanayi yapılarında ve pazaryeri gibi yapılarda büyük açıklıklı çelik çatılar yapılmak durumunda kalınmaktadır.
Bunların tasarımında ya da detaylandırılmasında bir eksiklik ya da bir kusur varsa, bu çatılar hasar görmekte ya da yıkılmaktadır. Bu hasarlar maalesef konutlardaki çatı hasarları gibi yerel olmamakta ve meydana gelen hasarlar da sınırlı düzeyde kalmamaktadır. Zira bu yapı eğer bir Pazar yeri ise altında insanlar yaralanabilir ya da hayatını kaybedebilir. Eğer bir fabrika yapısı ise içerisinde çalışanlar bulunduğundan yine yaralanmalara ve can kayıplarına neden olabilir. Bunun yanında içerisindeki değerli makinalar çalışamaz duruma gelebilmekte ve ekonomik açıdan daha da zararlı yönü belirli bir süre fabrikanın çalışamaz durumda kalmasına neden olmaktadır. Bu da pazar kaybına kadar varabilecek ve uzun yıllar etkisini sürdürecek maddi kayıplara yol açabilmektedir.